Koronavirüs Belası
Koronavirüs, COVID-19, nCov-19, Wuhan Koronavirüsü, Çin Virüsü ya da adı ner neyse.. Son günlerde, hatta bir kaç aydır tüm dünyanın odağındaki tek konu..
Biliyorum ‘Koronavirüs’ kelimesini duymak bile sizi endişelendiriyor, nefes almanızı zorlaştırıyor, gerilmenize sebep olup, aklınıza olumsuz senaryoların gelmesine yol açıyor. Bu durum Bir çok kişiyi olduğu gibi bende de aynı, beni de son günlerde eve kapatan bu olay hakkında okuduklarımı bir yerde toparlamak, eğer geçer de kurtulursak gelecekte hatırlayabilmek hem de konu hakkında bir şeyler arayan olursa el altında dursun düşüncesi ile bir şeyler yazma düşüncesi bir süredir aklımdaydı. Hazır bol vaktim varken ve günümün çoğu bi virüs haberlerini takip etmekle geçerken başlamak istedim..
Öncelikle kısaca neyin nesidir bu virüs diye bir bakalım. Gündeme son salgın ile birlikte gelse de esasında coronavirüsler, farklı tipleri olan geniş bir virüs gurubudur. Genetik materyal olarak RNA taşır, hatta RNA taşıyan virüsler arasında en büyük genoma sahip olan virüs gurubudur. Coronavirüs, zarflı bir virüstür ve zarfının etrafından dışarıya doğru diken (spike) şeklinde çıkıntılara sahiptir. Bu yapı, ona elektron mikroskobu altında bakıldığında kraliyet tacı şeklinde bir görüntü verir. Bu nedenle de, virüse Latince kraliyet tacı anlamına gelen Corona ismi verilmiştir. Kaynak
Dünya Sağlık Örgütünün açıklamalarına göre belirtileri aşağıdaki gibidir.
- Burun akıntısı
- Boğaz ağrısı
- Öksürük
- Ateş
- Nefes almada zorluk (ağır vakalarda)
Koronavirüs çıktığı günden beri ortada dönen iddialardan biri de virüsün yarasalardan bulaştığı ve Yarasa yiyen bir Çin’li üzerinden insanlara yayıldığı yönünde. Oysa çinlilerin gündelik mutfağında vahşi hayvanlar sanıldığı kadar aşırı da yaygın değilmiş. Teyit.org bu konuyu bizim için araştırmış, buradan inceleyebilirsiniz.
Dünya üzerinde hastalığın Çin’den çıktığı yönündeki duyumlar sonrasında Çin’lilere karşı çeşitli saldırılar bile görüldüğü oldu.
“Venedik’te Çinli bir çift, gençlerden oluşan bir grubun kendilerine hakaret ederek tükürdüğünü söyledi. Yine Venedik’te Çinli bir üniversite öğrencisi trende ırkçı hakaretlerle karşılaştığından şikayet etti. Torino’da bir restoranda, yıllardır İtalya’da yaşayan Çinli bir aile de sözlü saldırıya uğradı.” (Haber Kaynağı)
Virüs dünyada ilk olarak Çin’de görülmeye başladığında gerek aşırı dinci, gerek ırkçı gruplar tarafından oh olsun, onlar hak ediyor tarzı gerçekten insanlık dışı onlarca yorum okuduğumu hatırlıyorum. Bu tarz söylemler her şeyden önce işlenmiş birer insanlık suçudur. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı ile söylenen bu sözlerin ilahi adalet olarak yansıması belki de bugün hep birlikte yaşadıklarımız..
21 Mart 2020 Türkiye Saati ile 04.30 ile Dünya üzerinde bu virüsü taşıdığı netleşmiş olan “275,784” kişi var. Ve maalesef ki “11,397” insanı bu salgın sebebi ile kaybettik. Tedavi edilmiş olarak kayıtlara geçen “91,912” insan mevcut. İstatistikler üzerinden biraz daha devam edecek olursak, virüsün ortaya çıktığı “Çin” halen dünya üzerindeki en çok vakanın görüldüğü ülke olarak yerini korurken, virüsten dolayı en çok kayıp veren ülke olarak İtalya “4,032” kayıp ile Dünya sıralamasında en başta.. Çin hastalığın çıkış yeri olmasına rağmen salgının bir miktar önüne geçti ve son günlerde neredeyse yok denecek kadar az sayıda vaka ve ölüm bildirmekte, ancak üzülerek söylüyorum ki İtalya’da salgın hız kesmeden devam etmekte ve kayıp sayısı da artmakta.
Mücadele süreci boyunca en hızlı şekilde çalışıp, süreci kontrol altına almaya çalışan Çin, bu hastalık için 1 hafta kadar kısa sürede 700.000 kişiyi bir arada çalıştırarak Korona ile mücadele hastaneleri inşa etti. Hastaneleri salgın bittikten sonra yok edeceklerini de açıkladılar.(Haber Kaynağı)
Ülkemiz Türkiye’de ise resmi açıklanan ilk vaka 11 Mart tarihinde oldu, gece saatlerinde (00:30 civarı) Sağlık Bakanı Sayın Dr.Fahrettin KOCA kameralar karşısına geçerek Türkiye’de İlk Koronavirüs Vakasının görüldüğünü açıkladı, hastanın kimliğine ve konumuna dair herhangi bir bilgi paylaşmazken sadece hastanın Erkek olduğu bilgisi paylaşıldı. Süreç boyunca şeffaflık içerisinde olunacağını, mümkün olduğunca Yurt Dışı seyahatlerinin ertelenmesi gerektiği yönünde açıklama yaparak konuşmasını sonlandırdı.
Normalde böyle konularda sayılar üzerinden dikkat çekilmesini doğru bulan birisi değilim, bu durumla ilgili olarak söylemem gereken en önemli şeylerden biri de, bunların birer sayıdan ibaret olmadığı, her birinin bir insanı temsil ettiği uyarısı.
Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Sayın Cui Wei’in bir televizyon kanalında da söylediği gibi lütfen sadece birer sayı olarak değil, hepsinin birer hayat, birer can olduğunu unutmayalım.
Yayılımın nasıl gerçekleştiğini küçük bir simulasyon ile örnekleyecek olursak 200 kişilik bir ortamda virüs taşıyan 10 kişinin diğer kişileri hasta etmesi çok da uzun süren bir süreç değil.
Yine aynı simulasyonda hasta kişi sayısını 2 ye indirgeyip, Nüfustaki her 8 kişiden bir tanesinin hareket etmesine imkan tanır ve diğerlerine hareket kısıtı koyarsak virüsün yayılma hızı aşağıdaki simulasyondaki gibi oldukça yavaşlıyor. Yavaşlayan süreç içerisinde iyileşmeler olduğunu da görebiliyoruz.
Virüsün çıktığı günden bu güne kadarki zamanda Dünya üzerindeki yayılımını kısa ve basit bir animasyon ile inceleyecek olursak ;
Eğer Bilişim Teknolojileri alanında ilgiliyseniz, programlama bilginiz varsa Github üzerinden açık olarak güncel veriler paylaşılmakta. Evde kendimizi izole ettiğimiz bu günlerde belki bir şeyler yapmak istersiniz diye linki buraya bırakıyorum.
Ülkemizde her zaman olduğu gibi yine insanlar bu tür olayları kendilerinin lehine çevirmeyi başarıyor. Açıklama anından itibaren ülkem insanında başlayan panik hali kendisini ertesi gün Kolonya, Dezenfektan Jel, ve Maske fiyatlarındaki artışlar ile gösterdi. Ancak maalesef ki insanlarımız stok yapmaya ve ihtiyacından daha fazlasını almanın önüne bugün itibariyle de geçemedi. İlk vakanın açıklandığı günün sabahında başlayan antibakteriyel ürünlerin fiyatlarının yükselmesi ve stoklarının tükenmesi olayı gün geçtikçe kendisini, marketlerden stok yapan insanların göstermesi ile devam etti. Yaşadığım 7000 nüfuslu ilçede bile olmak üzere Türkiye’nin hemen hemen her yerinde marketlerde makarna, un vb. raf ömrü uzun ürünlerin tükendiği görülmekte. Ayrıca yine aynı şekilde özellikle 80c Limon kolonyaları ve eczanelerde satılan maskelerin de tükendiğini görebiliyoruz.
İhtiyacından fazlasını alan insanlar, kendilerinden sonra gelecek kişiyi düşünmeyip bencilliklerini ortaya koymaya devam ediyor.
Vaka sayısının 11 Mart’ta yapılan açıklama ile arttığı haberi ile birlikte 12 Mart’ta Koronavirüs Tedbirleri açıklandı. İlk ve Orta dereceli okullar 16 Mart itibariyle süre belirtilmeksizin tatil edildi. Aynı gün yapılan bir diğer açıklama ile Üniversitelerde 16 Mart’tan itibaren 3 Hafta süre ile eğitime ara verildi. Vize döneminde olan üniversite öğrencileri eğitime ara verildiği haberinin üzerine acele ile tedbirsiz bir şekilde otogarlara akın etti, ve otobüs bileti bulamayıp 3 güne uzayan yolculuklar da görüldü.
Neyse ki bu karmaşayı da atlattık derken, üniversite yurtlarının boşaltılacağı yönünde bir açıklama olmamasına rağmen, bir çok ilde KYK öğrenci yurtları Karantina bölgesi seçilerek gece saatlerinde öğrencilerin dışarı çıkması talep edildi ve memleketine dönmeyen öğrencileri de bu şekilde evlerine göndermiş olduk. (Haber Kaynağı)
Bu tarihten itibaren Yurt dışından belirli ülkelerden gelen vatandaşlarımız Öğrenci yurtlarında karantina altına alınmaya başlandı. Karantina konusu gayet yerinde ve desteklediğim bir karar. Sadece öğrencilere keşke daha önceden bilgi verilmiş olsaydı ve bir öğrenci olarak dileğim, o yurtlar umarım en son dezenfekte edilerek tekrar öğrencilere açılır.
Vee gelelim karantina maceralarının başlamasına. Yurt dışından dönen her vatandaş gibi Umreden dönen 10 Bin+ kişi de bu karantina olayından nasiplendi. Elbette doğru ve gerekli olan ülkeye girdiklerinde virüs taşıma şüpheleri olduğu için karantinaya alınmalarıydı, ancak bunu kabul etmeyen ve karantinadan kaçmak isteyen çoğunluğu teyze ve amcalardan oluşan Umreciler sorun çıkarmakta hiç zorlanmadılar. Karantina’dan kaçmaya çalışan, girmek istemeyen onlarca kişinin olduğu haberi ekranlara yansıdı. Normal karşılamadık elbet ancak 14 gün karantina altında kalma sebepleri kendilerine anlatılıp, sevdiklerini, akrabalarını korumak için böyle bir şey yapılması gerektiğini anlatınca bu tepkilerin azalacağını düşündük ki, polisin yüzüne tükürüp ben hasta isem sen de hastalan diyenlerini görünceye kadar. Maalesef ki insanoğlu acımasız ve bencilliğini kendisini korumaya çalışan insana bunu yaparak da göstermiş oldu. (Haber Kaynağı)
Eğitim
Eğitime ara verilmesi ve tekrardan örgün eğitime dönüş tarihinin belli olmaması üzerine Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya SELÇUK uzaktan eğitim için çalışmalarının olduğunu ve 23 Mart itibari ile Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ve TRT ile anlaşmalı eğitim kanalları aracılığıyla eğitime uzaktan devam edileceğini açıkladı.
Çocuklara selam ederek, bu sürecin tatil değil uzaktan eğitim olduğunu herkese hatırlatmak için paylaşmanızı rica ederim. Eğitime hep birlikte devam edeceğiz... #tatildegiluzaktanegitim #uzaklaştıkçayakınlaşıyoruz
— Ziya Selçuk (@ziyaselcuk) ÖS 2:49 · 20 Mar 2020
YÖK başkanı Sayın Yekta SARAÇ yaptığı açıklamada “23 Mart’ta uzaktan eğitim kapasitesine sahip üniversitelerimizde dijital imkanlarla uzaktan öğretim süreci başlayacak. Bu kapasiteye sahip olmayan üniversiteler için de 23 Mart’ta açık ders malzemeleri havuzu açılacaktır. Bu hususu üniversitelerin kendi karar süreçlerinde, kendi şartları içerisinde sürdürmelerinin doğru olduğunu düşünüyoruz” dedi. Vize sınavları ertelenecek mi sorusuna, “Üniversiteler karar verecek. Online sınav olup olmayacağına üniversiteler karar verecek. Online yapabilirler ama şeffaf ve denetelenebilir nitelikte olmasını istiyoruz” dedi. (Haber Kaynağı)
Alınan önlemler sadece okullar ile kalmadı. İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklama ile toplu halde bulunulan hemen hemen her türlü mekanı, süre belirtmeksizin kapatma kararı çıkardı. Genelge ile 81 ilde, tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları, her türlü kapalı çocuk oyun alanları (AVM ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin faaliyetleri geçici bir süreliğine 17 Mart 00:00 itibariyle durduruldu. (İçişleri Bakanlığı Genelgesi)
Diyanet İşleri Başkanlığı cemaat ile namaz kılmanın bu dönemde doğru olmadığını, insan sağlığı açısından bireysel olarak ibadet etmenin doğru olacağını açıkladı. Açıklama üzerine halen daha ibadethanelerde toplulukların olduğu görülmesiyle birlikte alınan önlemleri zafiyete uğratacak davranışların ve ortaya çıkacak olumsuzlukların önüne geçmek için Cuma günü ve kandil gecesi cami ve mescitlerin kapalı tutulacağını ve Cuma namazı için sala da okunmayacağını bildirdi. (Diyanet İşleri Başkanlığı Açıklaması)
Dini yorumlar ile bu önlemlerin yanlış olduğunu savunan onlarca insanın varlığından da bahsetmeden olmaz elbette. Ancak dini alanlar için önlem alan tek ülke değiliz, İslamiyet’in merkezi olarak görülen Kabe’de koronavirüse karşı ziyarete kapatıldı ve yıllar sonra tavaf’a ara verildi.
Bunca önleme rağmen halen daha dışarıda dolaşmak için direnen insanları da görmek halen mümkün. Virüs daha çok bağışıklık sistemi düşük olan yaşlı kesimde can kaybı yaşatmasına rağmen vakit namazlarını camiide kılmak isteyen ve toplu taşıma ile gezmeye devam eden, parklarda oturan özellikle yaşlı nüfus herkesten önce kendi hayatlarını tehlikeye atmaya devam ediyor. Öyle ki Sivas,Bursa ve Edirne gibi illerimizde dahil olmak üzere bazı belediyeler sokaklarda banklarda oturmaya devam eden insanların önüne geçemeyince, çareyi açık alanlardaki bankları yerinden kaldırmakta buldu. (Haber Kaynağı)
Dünyanın bir çok yerinde insanlar kendilerine bir nevi karantina uyguluyor, toplumsal kuruluşlar insanları evlerinde kalmaları yönünde uyarmaya devam ediyor. Bunun hastalığın yayılmasını önlemesine ek olarak dünya üzerinde temiz hava oranının da artırdığı yönünde de bilgileri okuyoruz.
İnsanların evlerine kapanması durumunun olumsuz etkileri de yok değil, yiyecek bir şeyler bulamayan sokak hayvanları aç kaldıkları için her yerde yemek arıyorlar, insanların kendilerini beslemesine alışık olan güvercinler aç kaldıkları için sokakta bir insan dahi görseler peşine takılıyorlar, vahşi hayvanlar insanların gittiğini düşünerekten şehir merkezlerine iniyor
İnsanlar tarafından beslenmeye alıştırılan şehirlerde yaşayan hayvanlar herkes evlere kapandığından aç kalıyorlar. İspanya’da aç kalmış güvercinler ıssız sokakta bir insan görüyorlar. pic.twitter.com/mr7UGBL9fP
— klaus (@cesitlikonular) March 20, 2020
Tabii bu kadar salgın tedbirleri derken, dünya futbolu da bundan nasibini aldı. Uluslararası bir çok futbol organizasyonu bu dönemde ertelendi. Her 4 Yılda bir yapılan Avrupa Futbol turnuvasının bu seneki organizasyonu Euro 2020 de 2021’e ertelendi. Dünya ülkeleri kendi lig maçlarını da bir süreliğine erteleme kararı aldı. Ülkemizde de salgın haberi ile birlikte ilk hafta maçlar seyircisiz olarak oynandı, kulüplerdeki futbolcular ve Galatasaray Teknik direktörü Fatih Terim gibi bir çok isim bu duruma itiraz ederek liglerin ertelenmesi gerektiğini söylediler. Bu doğrultuda Gençlik ve Spor Bakanı sayın Muharrem KASAPOĞLU’nun açıklaması ile ligler süresiz olarak ertelenmiş oldu. (Haber Kaynağı)
Dünya üzerindeki bir çok ülke birbirlerine olan ulaşımı durdurma ve sınır kapılarını kapatma kararı aldı. Havayolu şirketleri uçuşlarını durdurdu, iç hatlar uçuşlarında bile gözle görülür şeklide azalma olduğu kayıtlara geçti. An itibariyle Türkiye 68 Ülkeye uçuş yasağı uygulamakta.
3 ŞUBAT: Çin
23 ŞUBAT: İran
29 ŞUBAT: İtalya / Irak / Güney Kore
13 MART: Almanya / Fransa / İspanya / Norveç / Danimarka / Belçika / İsveç / Hollanda / Avusturya
16 MART: Mısır / İngiltere / İsviçre / Suudi Arabistan / İrlanda / Birleşik Arap Emirlikleri
21 MART: Kuveyt / Bangladeş / Moğolistan / KKTC / Ukrayna / Kosova / Fas / Lübnan / Ürdün / Kazakistan / Özbekistan / Umman / Slovenya / Moldova / Cibuti / Ekvator Ginesi / Kanada / Hindistan / Macaristan / Guatemala / Polonya / Kenya / Sudan / Çad / Filipinler / Letonya / Tayvan / Peru / Sri Lanka / Ekvator / Nijer / Tunus / Cezayir / Fildişi Sahili / Finlandiya / Angola / Çekya / Dominik Cumhuriyeti / Kamerun / Karadağ / Kolombiya / Kuzey Makedonya / Moritanya / Nepal / Portekiz ve Panama
Ülkeler arasındaki ulaşımın kısıtlanması durumlarına ek olarak artık havayolu şirketleri kendi içlerinde kısıtlamalara da başladı. Türk Hava Yollarının kargo birimi Turkish Cargo , “ikinci bir duyuruya kadar, ölüm sebebi Covid-19 olan cenaze gönderileri kabul edilmeyecektir” şeklinde bir açıklama yaptı.
Bunca felaket, kötü olaylardan sonra hiç mi iyi bir şey olmuyor dediğinizi duyar gibiyim. Tüm dünya halkları; Din,dil,ırk gibi saçma sınıflandırmaları kenara bırakarak gerçekten insanların bu felaketten en az şekilde etkilenerek kurtulması için elinden geleni yapmaya çalışıyor.
Evden dışarıya çıkmayan insanların teknolojik aletlerin başında vakit geçirdiğini bildikleri için olsa gerek, teknoloji devleri de elini taşın altına koymaya çalışıyorlar. Türkiye’de GSM operatörleri operatör isimlerini #EvdeKal mesajı ile değiştirip, insanların ellerinden düşürmedikleri telefonları ile milyonlara mesaj veriyorken, Udemy gibi online eğitim platformları onlarca dersi ücretsiz hale getirip insanların evde sıkılmaktansa bir şeyler öğrenebilmesine imkan tanıyor.
Dünya’ca ünlü müzeler, ziyaretci kabul edemedikleri bu dönemde barındırdıkları eserleri insanların online olarak inceleyebilmeleri için ücretsiz yayına açtılar.
Dünya onların hatrına dönüyor diyebileceğimiz, ince düşünceli bazı ev sahiplerinin bu belirsizlik döneminde kiracılarından ev kirası istemediklerini gösteren mesajlaşmalar sosyal medyada önümüze düşmeye başladı.
Evde kalan çoğunluk online hizmetleri yoğun bir şekilde kullanınca, Dünya’ca ünlü video sağlayıcıları Youtube, Netflix gibi firmalar görüntü kaliteleri konusunda kısıtlamaya gidip daha çok kullanıcıya hizmet vermeyi amaçladıklarını açıkladı.
Bazı VPN sağlayıcılarının ücretsiz abonelik dağıtması, hatta yetişkin içerikli sitelerin premium aboneliklerini salgının ilerlediği bölgelerde evden dışarı çıkmayı önlemek amacı ile ücretsiz dağıttıkları açıklamaları da mevcut. (Haber Kaynağı)
Salgının büyük oranda önüne geçmiş olan Çin 21 Mart tarihi ile Türkiye’ye 2 Milyon’un üzerinde hızlı tanı kiti göndereceğini bildirdi. Gün içinde yapılan test sayısının 15 bin civarına çıkması ve bu şekilde daha hızlı önlem alınabilmesi bekleniyor. Aynı zamanda bir çok dünya ülkesi salgına karşı aşı geliştirme çalışmalarına hız kesmeden devam ediyorlar.
Salgının korkunç bir hale geldiği İtalya’da bulunan girişimci gençler, azalan tıbbi malzemeleri 3D yazıcılar ile üretmeye başladı.
Christian Fracassi ve Alessandro Ramaioli isimli iki genç, Kuzey İtalya’da koronavirüs hastalarına hizmet veren bir hastanede solunum cihazlarının deyim yerindeyse kalbini oluşturan tek kullanımlık valflerin tükendiği haberini aldı. Bunun üzerine hastane ile iletişime geçen gençler, 3D yazıcı ile bu valfleri üretebileceklerinin müjdesini verdiler. Hızlıca harekete geçen Christian ve Alessandro ikilisi, hemen valflerin üreticisinden gerekli üretim şemalarını istedi. Fakat üretici firma, şemaların patentli olduğunu söyleyerek buna yanaşmadı. İkili bu kez örnek bir valfi inceleyerek bir şema çıkarttı. İtalyan ikili bu şemadan hareket yola çıkarak ilk 3D yazıcı çıkışlı solunum valfini üretmeyi başardı. (Haber Kaynağı)
Biliyorum gittikçe uzayan, hatta bu blogdaki en uzun yazı olma yolunda ilerleyen bir yazı oldu, ama durum o kadar kısaca geçiştirilecek değil doğrusu.. Virüs hakkındaki komplo teorilerine de değinmeden olmaz tabii ki,
Komplo olduğunu öne sürenlerin çok büyük bir kesimi bu virüsün bir biyolojik silah olduğunu, virüsün ortaya çıktığı Çin’in ve yüksek oranda yayıldığı diğer ülkelerin ekonomisini çökertmeye, ticaret hacmini küçültmeye, turizm konusunda kayıp vermesine sebep olmaya yönelik olduğunu savunuyor. Suçlanan ülke ise, Dünya’nın en güçlü ülkelerinden birisi. Ticaret ve ekonomi savaşları insanların canını hiçe sayacak kadar ileri gidebilir mi diye düşünmeden alıkoyamıyoruz kendimizi..
Farklı bir kesim de salgının uzaylılar tarafından planlandığını ve dışarıdan izlendiğimizi savunuyor. Bu önermeyi de Dünya’nın yörüngesinde kısa süre önce keşfedilen yeni uydusuna dayandırıyorlar. (Haber Kaynağı)
Ve final kısmını, salgın boyunca hayatını hiçe sayarak toplum sağlığını korumak için ellerinden geleni yapan tüm sağlık çalışanlarına ayırmak istiyorum. Önlemler kapsamında bir çok sektör çalışmaya ara verirken sağlık sektörü hiç dur durak bilmeden, rutin çalışmanın da ötesine geçerek var gücü ile insanları korumaya çalışıyor. Maske takmaktan yüzü yara olan, eve gidince çocuğuma aileme sarılamıyorum diyen, ilerleyen günlerde belki de karantina sebebi ile evlerine dahi gidemeyecek olan tüm dünya sağlık çalışanlarına ne kadar teşekkür etsek az.. Süreç içerisinde bizleri korumak için çabalarken kendileri enfekte olarak hayatını kaybeden doktor ve sağlık emekçisi herkese de Allah’tan rahmet diliyoruz.
Türkiye’de milyonlar 19 Mart akşam saat 21:00 da sağlık çalışanlarını evlerin pencerelerinden alkışlayıp onlara olan minnetlerini bir nebze de olsun gösterebilmek için sosyal medyadan sözleşti. Evde kendisini izole eden onbinler tarafından onlara değerli olduklarını hissettirebilmek amacı ile iki gecedir bu olay tekrarlanıyor. (Haber Kaynağı)
Gün geçtikçe artan vaka sayıları, hastalığın yayılma şekilleri gibi bir çok konuda bilgi verebilmek için Dünya Sağlık Örgütü WhatsApp hattı hizmet vermeye başladı. +41 79 893 18 92 numaralı hat, tüm dünyadan vatandaşların koronavirüs konusunda doğru bilgiye ulaşmasını amaçlıyor. Bilgi hattından salgına ilişkin son istatistiklere, korunma yollarına, seyahat önerilerine ve merak edilen soruların yanıtlarına ulaşılabiliyor.
Numarayı rehberinize ekledikten sonra numaraya herhangi bir mesaj atmanız yeterli oluyor.
Gelen cevap şu şekilde :
> "Dünya Sağlık Örgütü'ne Hoşgeldiniz
DSÖ'den son koronavirüs hastalığı salgını (COVID-19) ile ilgili bilgileri ve yönlendirmeleri alın.
Koronavirüs ile ilgili ne bilmek istiyorsunuz?
Aşağıdaki konu başlıklarının numaralarını veya yanlarındaki emojileri kullanarak ne zaman isterseniz son bilgileri öğrenebilirsiniz
> 1. Son istatistikler ??
> 2. Kendinizi koruma ??
> 3. Cevaplanmış sorular?
> 4. Şehir efsaneleri (Doğru bilinen yanlışlar) ??
> 5. Seyahat önerileri ??
> 6. Haberler & Basın Açıklamaları ??
> 7. Paylaşım ?
> 8. Bağış Yap ? "
Bu sayede kullanıcılar bilgi alınmak istedikleri seçeneğin numarasını girerek salgınla ilgili son gelişmelere ulaşılabiliyor.
Virüs ile ilgili Dünya üzerindeki son dakika bilgilerini de sayfanın sonunda aşağıdaki pencereden veya bu bağlantıdan anlık olarak takip edebilirsiniz :
Dünya üzerindeki bu belanın bir an önce bitip gitmesi, günlük hayatın bir an önce yol olması dileğiyle.. Kendinize çok iyi bakın.
Yorum yapın