Potkal Şişesi İle Denize Mesaj
Denize şişe içinde bırakılan mesajları hemen hemen herkes duymuştur, ha işte onlara potkal deniyormuş. Nerden, nasıl gelmiş bu isim diye bakarsak biraz; İngilizce iki kelimenin birleşiminden oluşan bir isimmiş meğerse. ”Pot” ve “call” kelimelerinden oluşan bu kelimede “pot” testi, çömlek, topraktan yapılmış kap anlamına, “call” ise çağrı mesaj anlamına geliyormuş. İkisinin birleşimi de bizim kelimemiz.
Uzun zamandır yapmak istediğim ama ertelediğim bir olaydı aslında, Çanakkale feribotunda karşılaştığım, çok sevdiğim bir arkadaşımın, sevgilisi ile gece denize attıkları mektup, Dedemin İnsanları filmini izlemem gibi olaylarla üst üste gelince ilgimi çekti bu potkallar, internette bu konuda bir çok yazı okudum, mesaj gönderip geri dönüş alamayanlar, gönderdiği şişelerin bir çoğundan geri dönüş alanların da olduğu bir çok hikaye görünce bir mektup da ben göndermek istedim. Denize en yakın olduğum konum olarak finallerden sonra eve giderken Çanakkale Boğazı’ndan feribot ile geçtiğim anlarda boğazın serin sularına bir şişe bırakayım dedim. Türkçe ve İngilizce olarak kısa bir metin ile birden fazla iletişim bilgisi de yazdığım sayfayı şişeye sığdırıp güzelce sardım sarmaladım :)
Boğazın akıntı yönü konusunda yaptığım kısa bir araştırma, feribotun yarattığı dalgayı hesaba katarak şişeyi atacağım yönü kararlaştırdım. Boğazın tam ortası sayılacak bir konumda, etrafa bir şeyler atmak gibi alışlanlığım olmadığından mı bilemiyorum ama biraz çekinerek çevredekilerin meraklı bakışları arasında denize şişeyi fırlattım. Tabi öncesinde son bir fotoğrafını da çekmeyi ihmal etmedim.
Tam emin değilim, bu konuda kesin bilgilere rastlayamadım ama okuduğum bir blog yazısında her sene 1 Eylül’de Çanakkale’den denize şişe içinde barış mesajları bırakıldığını okudum. Bu bölgeden mesaj gönderen ilk ya da tek kişi değilim yani anlaşılan.
Doğrusu çok merak ediyorum, hangi yönde ilerleyecek, Karadeniz’de mi kalacak aşağılara doğru gidip belki ismini hiç bilmediğim bir ülkeden birilerine mi ulaşacak, şişe eğer birinin eline ulaşırsa alan kişinin mesajını aldım diyerek bana ulaşmasını çok istiyorum. Günler sonra mı olur, yıllar sonra unuttuğum bir anda mı olur bilemesem de her zaman için geri dönüş bekliyor olacağım. Şuradaki haberde 9-10 yıl sonra dönüş alan kişilerin olduğunu okuyunca sanki daha beklemem gerekiyor gibi.
Aslında bu yazıyı olayı takip eden günlerde şişeyi atar atmaz hemen yazmam gerekiyordu ama, biraz üşengeçlik, biraz erteleme huyum derken bu günlere kaldı. Mektubu bırakmamın üzerinden neredeyse 6 ay geçti, henüz bir ses seda yok. Umarım çok uzaklara doğru yol alabilmiş ve birilerinin eline geçecek kadar kıyılarda geziyordur.
Yorum yapın